
Çocuklarda Dijital Bağımlılık ve Ekran Süresi Yönetimi
Temmuz 11, 2025Çocuklar doğdukları andan itibaren hareket ve etkileşim içinde büyürler. Bu hareketlilik ve etkileşim, onların zihinsel ve duygusal gelişimini şekillendirir. Ancak bazı durumlarda çocukların davranışlarındaki hareketlilik, yaşlarına uygun gelişim düzeyinin üzerine çıkarak işlevselliği olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, genetik altyapının da etkili olduğu nörolojik temelli bir gelişimsel bozukluk olarak tanımlanır. Tıbbi literatürde DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) ya da İngilizce ifadesiyle ADHD olarak yer alır.
DEHB, erkek çocuklarında genellikle hiperaktivite ve dürtüsellik, kız çocuklarında ise daha çok dikkat eksikliği belirtileriyle kendini gösterebilir. Ancak her enerjik ya da hareketli çocuk DEHB tanısı almaz. Bu nedenle çocuğunuzu gözlemlerken dikkatli olmak ve gerekiyorsa bir uzmana başvurmak oldukça önemlidir.
Çocuklarda DEHB Belirtileri Nelerdir?
DEHB belirtileri üç temel başlıkta toplanır: dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik. Dürtüsellik, çocuğun düşünmeden hareket etmesi, sabırsızlık göstermesi ya da sıraya girmekte zorlanması gibi davranışlarla kendini gösterebilir. Dikkat eksikliği ise, odaklanamama, yönergeleri takip edememe, eşyaları sık sık kaybetme ve görevleri tamamlayamama şeklinde gözlenir.
Bu çocuklar kitap okurken aynı satırı tekrar tekrar okuyabilir, sesli bir ortamda dikkatlerini toparlayamayabilirler. Sıklıkla konuşma sırasında konudan sapar, çabuk sıkılır ve unutkanlık yaşayabilirler. Bu davranışlar çoğu zaman “tembellik” olarak yorumlansa da, aslında çocuklarda dikkat eksikliği ile ilgili nörogelişimsel bir farklılığın sonucudur.
Hiperaktivite Bozukluğu ve Sosyal Yaşam
Hiperaktif çocuklar sürekli hareket halindedir. Bu hareketlilik yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel bir huzursuzluğun da yansıması olabilir. Yerinde oturamama, kıpır kıpır olma, tırnak yeme ya da eşyalarla oynamak gibi davranışlar günlük yaşamda dikkat çeker.
Sosyal ilişkilerde, bu çocuklar ya aşırı konuşkan ya da içe kapanık olabilir. Akran ilişkilerinde zorlanma, arkadaş edinmede güçlük ve grup içinde uyum problemleri sık görülür. Bu durum zamanla çocuğun özgüvenini zedeleyebilir ve “yetersizim” düşüncesinin gelişmesine yol açabilir.
DEHB ile Birlikte Görülen Problemler
DEHB tanısı alan çocuklar, yalnızca dikkat ve hareketlilik sorunları yaşamaz. Aynı zamanda duygusal regülasyon, davranış kontrolü, uyku düzeni ve akademik başarı gibi alanlarda da güçlük yaşayabilirler. Uzun vadede depresyon, kaygı bozukluğu, öğrenme güçlüğü gibi eşlik eden psikolojik problemler de görülebilir.
Sakarlık, eşya kaybetme, çabuk öfkelenme, ağlama krizleri gibi davranışlar da bu bozukluğun bir parçası olabilir. Ayrıca bazı çocuklar duygusal yük taşımaktan dolayı baş ağrısı, yorgunluk ve enerji düşüklüğü yaşayabilirler.
Tanı ve Müdahale Süreci
Tanı koyulabilmesi için çocuğun en az 6 yaşında olması ve belirtilerin farklı ortamlarda (ev, okul) gözlemleniyor olması gerekir. Ayrıca dikkat, zamanlama ve dürtüsellik performansını ölçen objektif testlerin (örneğin Moxo Dikkat Testi) uzmanlar tarafından uygulanması önemlidir. Erken tanı ve doğru müdahale ile çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yönetilebilir bir durum haline gelir.
Tedavi süreci çok yönlüdür. İlaç tedavisinin yanı sıra, psikolojik danışmanlık, oyun terapisi ve ebeveyn eğitimi gibi yöntemler, çocuğun hayat kalitesini önemli ölçüde artırabilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, yalnızca çocuğun değil, tüm ailenin yaşamını etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle sadece çocukların değil, ebeveynlerin de bu konuda desteklenmesi önemlidir. Aile içindeki iletişim biçimi, disiplin anlayışı, duygusal destek ve beklentiler; çocuğun gelişim sürecinde belirleyici rol oynar. Ebeveynlerin, çocuklarının yaşadığı zorlukları kişisel olarak algılamadan, anlamaya çalışması gerekir. Bu bağlamda, psikolojik danışmanlık süreçlerinde ebeveynlerin de sürece dahil edilmesi; davranışsal yaklaşımlar geliştirilmesi, evde uygulanabilecek yöntemlerin belirlenmesi ve aile içi dinamiklerin güçlendirilmesi açısından oldukça yararlıdır. Çocuklar ancak güvenli, sabırlı ve anlayışlı bir ortamda potansiyellerini ortaya koyabilir. Bu süreçte profesyonel bir uzmandan destek almak, hem çocuğun hem de ailenin yaşam kalitesini belirgin şekilde artıracaktır.
DEHB ile başa çıkmada okul ve öğretmen iş birliği de büyük önem taşır. Okul ortamı, çocuğun davranışlarının en net gözlemlendiği ve sosyal uyum becerilerinin şekillendiği alandır. Öğretmenlerin, bu tarz çocuklara karşı anlayışlı, sabırlı ve bilinçli yaklaşması; çocukların öğrenme sürecini ve öz güven gelişimini olumlu yönde etkiler. Bu çocuklar için sınıf düzenlemeleri, görevlerin küçük adımlara bölünmesi ve olumlu pekiştirme gibi stratejiler oldukça faydalıdır. Ayrıca öğretmen-veli iletişiminin güçlü olması, ev ve okul arasında tutarlılığın sağlanmasına yardımcı olur. Ebeveynlerin öğretmenle düzenli bilgi alışverişinde bulunması, çocuğun davranış takibinin sağlıklı yürütülmesi açısından değerlidir. Gerekli durumlarda, okul rehberlik birimiyle yapılan ortak çalışmalar, çocuğun ihtiyaçlarına yönelik bireyselleştirilmiş destek planlarının hazırlanmasına olanak tanır ve gelişimi doğrudan destekler.
📌 Eğer çocuğunuzda dikkat eksikliği, hiperaktivite veya dürtüsellik gibi belirtiler gözlemliyorsanız, erken adım atmak çok önemlidir. Mida Psikoloji olarak, uzman klinik psikolog kadromuzla bu süreçte hem çocuğunuza hem de size profesyonel destek sunuyoruz.
👉 Hizmetlerimizi incelemek ve bizimle iletişime geçmek için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.





